Mutlu Ederek Mutlu Olmak Mutlu Ederek Mutlu Olmak Kıymetli Okurlarımız! Bir yazımızla daha sizlerle birlikte olmayı nasip kıldığı için Yüce Rabbimiz’e sonsuz hamd ve şükrederiz. İslâmî Açıdan Fertlerin Davranış Biçimlerinin Önemi Nedir? Dünyada var olan her şey bizi Allah’ın zikrinden alıkoymaktadır. İblis bize dünyayı peşkeş çekerek bizi zikirden alıkoymak, diğer insanlarla karşı karşıya getirmek, mutsuz ve huzursuz kılmak ister. Peki biz bu dünya hayatında daimî mutluluğu yaşayabilir miyiz? Evet. Etrafımızda kim olursa olsun onlara mutluluk verici bir şekilde davranabilirsek, -o kişiler herhangi bir karşılık vermese dahi- Allahû Tealâ başkalarına verdiğimiz mutluluğun aynısını mutlaka bize de yansıtacaktır! Eğer gün boyu mutlu olmak istiyorsak, o gün boyunca karşımıza çıkan tüm insanlara en güzel biçimde davranmak ve onları mutlu edecek vesileler bulmamız gerekir. Örneğin; karşımızdaki kişiyi Allah’a davet edebiliriz, bize karşı yanlış bir davranış sergilemişse ona karşı öfkelenmeyip hoş görebiliriz, onun kusurlarını örtücü olabiliriz. Daha başka ne olabilir? Tevazu sahibi olup karşımızdakini kendimizden öne geçirebiliriz. Bir tebessümle, bir güzel sözle, bir hediye ile onları mutlu edebiliriz. Karşımızdakini mutlu ederken gerçek mutluluğu kendimize yaşatmış oluruz. Bazen kişi karşısındaki insana iyilik yapar ama bunu içinden gelmeyerek, istemeye istemeye, zorundalıkmış gibi görür. Durum öyle bile olsa yapılan davranış Allah katında çok değerlidir. Çünkü burada önemli olan sizin o anki iç dünyanız değil önemli olan karşı tarafa verdiğinizdir. Karşı taraf sizin iç dünyanızı bilmese de, sizin davranışınızdan mutlu oluyorsa siz hedefe ulaştınız demektir. Yani iç dünyanız istemese de, kendinizi insanlara mutluluk verici davranışları sergilemek üzere zorlamanız yerinde bir düşüncedir. Taraflara Karşı Tutumumuz Nasıl Olmalıdır? İki kişi arasında kırgınlık varsa, her iki tarafın gönlünü yapabilmek için, birbirlerine karşı kusurlarını örtebiliriz. Birinin diğerine karşı sevgisini körükleyebiliriz. Yani her iki tarafın kalbini birbirine yaklaştırabiliriz. Taraflardan hak sahibi olana zaten Allahû Tealâ o hakkı Kirâmen Kâtibîn melekleriyle vermiştir, biz de gidip tekrar ona ceza vermek durumunda değiliz. Bizim görevimiz, yetki sahamız başkalarına hadlerini bildirmek değil, insanları mutlu etmektir. İnsanlara kaldıramayacağı yükü yüklemek, tahakküm uygulamak da bir nevî zulümdür. Allahû Tealâ bizden başkalarının alanına girerek, onlara zarar vererek değil, onlara güzel nasihatlerle, örnek davranışlarda bulunarak yardım ulaştırmamızı ister. Peki, Allah’a ulaşmayı dilemeyerek kendi nefsine zulmedenlere bizler nasıl bir yardımda bulunmalıyız? “Allah’a ulaşmayı dileyin. Kendinize zulmetmekten kendinizi kurtarın” diyerek onlara yardım etmeliyiz. Öte yandan bir kişi eğer kendisi Allah’a ulaşmayı dilemiyor başkasının dilemesine de mani oluyorsa; “Bu davranışı sergilemeyin, kurtuluş yalnızca Allah’a ulaşmayı dilemekle mümkündür.” diyerek biz her iki tarafa da yardım edebiliriz. Toplumsal Zulüm ve İlâhî Adalet Bireysel Zulüm Eğer kişi kalben Allah’a ulaşmayı dileyip mürşidine tâbî olursa, Allahû Tealâ o güne kadar işlediği zulümlerin hepsini onun lehine çevirir, günahları sevaba çevirir, mağfiret eder. Böylece kişi kurtulmuş olur. Allahû Tealâ bütün insanlığa bu kapıyı açmıştır. Rabbimizin temel gayesi insanları cezalandırmak değil, onları mutlu etmektir. Allah kullara zulmedici değildir. Allahû Tealâ Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurmaktadır: 8 / ENFÂL - 51: Zâlike bimâ kaddemet eydîkum ve ennallâhe leyse bi zallâmin lil abîd(abîdi). İnsan Allah için yaratılmıştır. Allah için olmak, başkası için yaşamak demektir. Bizler sosyal bir varlık olarak diğer insanlarla birlikte yaşıyoruz. Toplumun her bireyi diğeri ile bir elmanın iki yarısı gibidir, tamamlayıcıdır. Bu zihniyet içerisinde olarak; hem kendimiz Allah’a ulaşmayı dileyerek Allah’ın emirlerine itaat etmemiz, hem de başkalarına yardım ederek onlara mutluluk vermemiz lâzım gelir. Hepinizin, etrafındaki tüm insanlara en güzel davranışları sergileyerek sonsuz mutluluklara ulaşması dileklerimizle yazımızı burada tamamlıyoruz. |
513 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |